Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası, Sevilla’daki gezimize Plaza de Espana’nın da yer
aldığı Maria Luisa Parkı ve Plaza America ile başlayacak, Georges Bizet’in yazdığı Carmen
Operası’nın ana kahramanı çingene Carmen’nin çalıştığı Tütün Fabrikası ile devam edeceğiz.
İspanya İmparatorluğu'nun sömürgelere açılan kapısı olan Sevilla’da her köşede sömürgelerden elde
edilen zenginliğin izlerini görmek mümkün. İçerisinde Cristof Colomb’un mezarı da yer alan,
dünyanın en büyük üçüncü katedrali Sevilla Katedrali sıradaki durağımız. Katedralin hemen yanı
başında ise Endülüs Emevi Devleti’nin hatırasını taşıyan, katedralin üzerine inşa edildiği camiden
günümüze ulaşabilen son parça Hiralda Minaresi’ni göreceğiz. Öğle yemeğimizi yerel bir restoranda
aldıktan sonra rehberimiz eşliğinde gerçekleştireceğimiz yürüyüş turumuzda Endülüs ve Hıristiyan
ortak mirası mimarisi ile şekillenmiş Kastilya krallarının sarayı Alcazar ve keşiften 19.yy.a kadar
Amerika kıtasına yapılan tüm deniz seferlerinin kayıtlarının tutulduğu Hint Arşivleri'nin arasından
geçerek "eski" Sevilla olarak adlandırılan Santa Cruz mahallesinin eski dar sokaklarına ulaşacağız.
Yürüyüşümüzün sonunda günümüzde deniz müzesi olan Torre del Oro yani Altın Kule’yi gördükten
sonra Guadalquivir nehrine ulaşacak ve vereceğimiz serbest zaman sonrasında ise otelimize
döneceğiz. Akşam flamenco dansının doğduğu bu şehirde eşsiz bir flamenco gecesi ile gecemizi