SAFFET EMRE TONGUÇ ve SERDA BÜYÜKKOYUNCU EŞLİĞİNDE;ŞÖVALYELERİN ADASI MALTA’DA KEYİFLİ BİR HAFTASONU…17-19 MAYIS 2024

Kahvaltının ardından, Fenikelilerden İngilizlere kadar, 'Malta tarihinin beşiği' olarak kabul edilen, romantik ortaçağ cazibesini halen taşıyan, tarihi Üç Şehir Senglea, Vittoriosa ve Cospicua'ya gidiyoruz.

Üç Şehir, St. John Şövalyeleri tarafından 16. ve 17. yüzyılda inşa edilmiştir. En eskisi Vittoriosa’dır. Üç Şehir’de bulunan antik kale ve yine aynı dönemde inşa edilen pek çok kilise, hisar, bahçe ve burçlar bugüne kadar kusursuz şekilde korunarak gelmiştir. Üç Şehir’de gezerken daracık sokaklara dalıp tarihin gizemli dönemlerine dair izleri takip edeceğiz. Ardından, rengarenk tekneleri ve mükemmel balık restoranlarıyla Malta'nın en büyük balıkçı limanı olan şirin kasaba Marsaxlokk’a doğru ilerliyoruz.

Luzzo isimli Malta’ya özgü renk ve tasarıma sahip ufak şirin balıkçı kayıklarının sunduğu manzara eşliğinde alacağımız öğle yemeği sonrası açık bir pazar görünümünde olan balıkçı köyünde alışveriş için serbest zamanımız olucak.

Ardından, liman gezisi için Sliema'ya transfer oluyor ve guletimize biniyoruz.
Muhteşem manzaralar eşliğinde keyifli bir seyir bizleri bekliyor.

Gezi bitiminde otelimize transfer oluyoruz.

Konaklama Malta otelimizde.

Kahvaltı ve otelden çıkış işlemlerimiz sonrası, Malta'nın Orta Çağ'dan kalma eski başkenti olan Madina ve San Anton Botanik Bahçeleri ziyaretleri yapıyoruz.

Malta’nın en önemli merkezlerinden biri olan Mdina’nın tarihi 4000 yıl öncesine kadar gidiyor. Dolambaçlı mahalleleri, dar sokakları ve müstahkem duvarları ile, Palazzo Falzon ve Aziz Paul'un dönüşümüne adanmış katedral gibi bir dizi etkileyici binayı içerir.

Burası aynı zamanda tarih boyunca dini merkezlerden biri olmuştur. Rivayete göre Havari Aziz Paul, gemi kazasından sonra burada yaşamaya başlamış. Hatta şehir surlarının dışında kalan ve Aziz Paul Mağarası olarak da bilinen Fuori le Mura Mdina’da en çok ziyaret edilen inanç merkezlerinden biridir. Mdina’nın bu kadar popüler bir turistik yer olmasında, dini ve kültürel zenginliğinin yanında Game of Thrones’un da büyük payı bulunmaktadır. Zaten Malta’ya son yıllarda “Avrupa’nın Hollywood’u” denilmektedir. Game of Thrones’un ilk sezonunda Kralın Şehri (King’s Landing) olarak Mdina kullanılmıştır. Şehirde özel izinli araçlar haricinde araçlar bulunmamaktadır. Bu anlamda Mdina, diğer adı olan “Sessiz Şehir”i fazlasıyla hak eder. Sokaklardaki kafeler ve lokantalar birer tasarım eseri gibidir. Her kaldırımında yüzlerce yıllık bir tarihin izi bulunur.

Sokaklara dalıp tarihin tadını doyasıya yaşayacağımız ve öğle yemeğimizi alacağımız Mdina ziyaretimizin ardından, San Anton Botanik Bahçeleri'ne gidiyoruz. Bugün cumhurbaşkanlığı rezidansı olan bu botanik bahçe, adanın nadir bitki ve ağaçlarına ev sahipliği yapmaktadır.

Bahçede yapacağımız keyifli gezi ve fotoğraf molası sonrası havaalanına transferimiz yapılıyor.



Bilet ve bagaj işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları TK1372 seferi ile yapacağımız dönüş uçuşumuz 19.10’de kalkıyor. 22.35’de İstanbul’a Hoşgeldiniz.

Bir sonraki yolculuğumuzda tekrar birlikte olmak dileği ile ...